Hayat bazen dokunur insana...
Terslikler daha sabahtan başlar. Otobüs kesin kaçırılır, her beş
adımda üç kişiye çarpılır, sokağın normal uğultusu 80 desibel ise hissedilen
gürültü 150 desibeli bulur, çekilmez...
Trafik lambası tam önüne geldiğinde dur der, kırmızı...
Market sırasında senden sonra gelen bilmem kaç kişi yandaki
sıradan akar gider...
Pilavın dibi tutar. Cezveyi değiştirmene, taze çekilmişinden
almana rağmen kahve de köpürmez.
Çalma listesinde bir tane şarkı bulamazsın dinleyecek. Onun yerine
dil arsızı popüler bir nakarat gelir yapışır zihnine. Sinek kovar gibi kovsan
da gitmez meret...
Küpenin kaybolan tekini buldum derken öbürünü bulamazsın bu
kez. Kaybettiğini bildiğin ancak en son nerede kullandığını düşünmeye bile
üşeneceğin başka eşyalar gelir aklına. Çare yoktur, kaybettiğini bilmen gerek. Yaygın
inanışın aksine bilmek, bulmanın da yarısı değildir, inanma öyle her şeye...
Böyle günlerde umut dediğin, bardağın daha çok boş kısmını gösteren bir acayip diyalektiktir. Kadrajı belirlemek senin harcın değildir...
Sonra dedim ya huyudur, hayat dokunur...
Omzuna...
“Kalk artık, yeter be!” der.
“Güzel olduğu kadar küstah”lığından mıdır, samimiyetinden
midir bilinmez...
Doğrulursun pencereye, sonuna kadar açarsın camı.
O sırada bir şarkı gelir seni bulur, iadeli taahhütlü...
"...
gözyaşlarımızın güldüğü yerde
ve mumlarımızın ağladığı yerde
dostlarımızı kaybettiğimiz
yola aşığım
ben denize aşığım
ve ben semaya aşığım
çünkü bunlar hayat..."
Sonra gözüne bir şey çarpar duvarın dibinde.
Orada duruyordur küpenin kaybolan teki...
O sırada bir şarkı gelir seni bulur, iadeli taahhütlü...
"...
gözyaşlarımızın güldüğü yerde
ve mumlarımızın ağladığı yerde
dostlarımızı kaybettiğimiz
yola aşığım
ben denize aşığım
ve ben semaya aşığım
çünkü bunlar hayat..."
Sonra gözüne bir şey çarpar duvarın dibinde.
Tutamadığım günlük. Başkasının güzel gözünden, kaleminden nasıl satırlara dizilmiş? Tebrikler, kalemine sağlık...
YanıtlaSil"hayat dokunur" hatırlattığın için teşekkür ederim. kalemine sağlık
YanıtlaSil