24 Mayıs 2016 Salı

İnceden

Gündelik yaşamın bazı ayrıntıları vardır. O meşhur şiirin, o vurucu dizelerini değiştirme isteği verir. “Ah, birilerinin de vakti var/ Durup ince şeyleri anlamaya”* demek ister insan.

Bu naifliklerin nerede karşımıza çıkacağı belli olmaz. Kim yaptıysa hemen kopya çekmek isteriz ki; böyle kopyacılığa can feda!

Banka kuyruğunda kendinden sonra gelen ancak ayakta bekleyemeyecek insanlar için de bir sıra fişi fazla almak…

Son dönemin meşhur çıkartmalarını bir ilkokulun yan tarafına çaktırmadan bırakmak ve gülümseyerek onu ilk bulan çocuğun sevincini hayal etmek…

Otobüse, vapura filan binerken bebek arabasını tek başına taşıyan anneyi göz hapsine alarak ilk el atan olmak…

Bazen mahallenin delisi olmak pahasına bildiğini okumak… Ama ne yalan söyleyelim, o bildiğini biraz da tersten okumak…